İL SAĞLIK MÜDÜRÜ SITKI SÖNMEZ DEĞİL Mİ? 'HASTANENİN HALİNİ GÖRÜYOR MU?
Tüm bunlarla beraber Hatay halkının sağlıksız beslenmesi, ve sağlık hizmetlerindeki hijyen sorunları da Hatay halkının sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.
Abdo Uçucu
abdoucucuuu@gmail.com - 5514120960Temiz Hava Hakkı Platformu, Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası iş birliği ile 17 Ekim-15 Kasım 2023 tarihleri arasında Hatay Antakya’da hava kalitesi izleme çalışması yürütülmüş, 30 gün boyunca kesintisiz yapılan toz (ince partikül madde PM2.5) ölçümlerinde Hatay halkının hala limitlerin çok üzerinde toz soluduğu ortaya çıkmıştı.
Tüm bunlarla beraber Hatay halkının sağlıksız beslenmesi, ve sağlık hizmetlerindeki hijyen sorunları da Hatay halkının sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.
Sağlıksız bir hava, sağlıksız yaşam koşulları ve sağlık hizmetlerindeki denetimsizlik, yetersizlik…
Tüm bunlar Hatay halkını vasat yaşam şartlarına mahkum etmekten başka bir bir işe yaramıyor.
Eğer sadece oturup izleyeceksek, Hatayımız kalkınsın diye belki de bazı durumları görmezden geleceksek sırf kalkınmayı sekteye uğratmamak adına, o vakit sağlık hizmetlerindeki bu kontrolsüzlüğü kim giderecek?
Bakın size kendi gözlerimle gördüğüm, kendim şahit olduğum Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Acilinde durumun ne hale geldiğinden bahsedeyim…
3 gün önce 29 Kasım tarihinde bir yakınımın rahatsızlanması sonucunda Gülderen’de depremden hemen sonra yapılan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittik. İçeri girer girmez zaten çok ciddi bir koku ile karşılaştık.
Koku mide bulandırıcıydı…
Acil adeta ana baba günü gibi dolmuş, hastalar için yatacak yatak bile kalmamıştı. Doktorlar yatak kalmamasından şikayetçiydi.
Sağlık çalışanlarını zan altında bırakmak istemem elbet, neticede bu durum İl Sağlık Müdürlüğünün kurumsal yapısı ile ilgili bir durum ama disiplinsiz bir çalışma ortamı mevcuttu…
Tabi sağlık çalışanlarının bu durumu muhtemelen yetersiz atamaların olmasından kaynaklı diye düşünüyorum…
Neyse..
Tabi zar zor bir süre ayakta tedavi gördükten sonra bir yatak bulduk ancak o yatakta gördüğüm şey beni şok etti.
Yatak üzerindeki örtüde hala kan izleri vardı ve örtü değiştirilmemişti..
Taze bir kanda değildi üstelik.. Kanamalı gelen acil bir hastanın dökülen kanları rengini kaybetmemiş ama kurumuştu bir miktar..
Örtü değiştirilmemiş, yerler temizlenmemiş.. Hijyenik olması gereken hastane hijyenden yoksun bırakılmış…
Muhtemelen 1 hafta boyunca acile gidip gözlem yaparsanız anlattıklarımdan daha da fazlasını zaten görürsünüz…
E tüm bu gördüklerim hafızamda bir düşünce kaosu oluşturdu…
Hatay’da ciddi anlamda hastanelerin yetersiz ve bakımsız olduklarını görmek beni ister istemez yaşanabilecek her hangi bir felakette Hatay halkının çekeceği acı ve ızdırapları düşündürdü…
Tabi konuyla ilgili Hatay’da sorumlu kişinin İl Sağlık Müdürü Dr. Sıtkı Sönmez olduğunu düşünüyorum…
Merak ediyorum, İl Sağlık Müdürü Sıtkı Sönmez, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesini denetliyor mu?
Hastanedeki sağlık çalışanlarının sayıca yeterli olup olmadığıyla ilgileniyor mu?
Hastanede yaşanan hijyen ve disiplin sorunları ile ilgili bir çalışması var mı?
Suriye’de yaşanan olayları da göz önüne aldığımızda, Hatay kritik bir noktada yer alıyor. Kapımıza dayanan bir savaş, kapımıza dayanan yeni göçler ve depremin yerle bir ettiği bir şehir…
Bunca felaketin içerisinde sağlık hizmetlerini iyileştirmek veya geliştirmek neden bu kadar zor anlamış değilim…
Sağlık sorunlarının bu denli arttığı Hatay’da sağlık hizmetlerinin yetersiz ve kötü bir durumda olması Hatay’ın kalkınması durumuna dahil değil mi?
Kalkınmamız için illa sadece bina mı görmek zorundayız?
Ben Hatay’da gördüklerim karşısında artık her geçen gün şok geçiriyorum…
Ve Hatay halkı için tedirginim…