HATAY'DA KURUMLAR ULAŞILMAZ, HALK BİLGİLENDİRİLMİYOR
İnsanlar Hatay’da olan biteni Vali Masatlı’nın tüm basın mensuplarını toplayıp yemek yemekten fırsat buldukları esnada sadece rakamlardan ibaret açıklamalarla öğreniyorlar.
Hatay’da depremin üstünden neredeyse 2 yıl geçti. Her yerde Hatay’ın kalkınması yönünde afişler, sloganlar ve söylemler okuyoruz.
Hasbelkader kurum müdürleriyle denk gelebilirsek ki neredeyse imkansız o zaman da müdürler Hatay’ın kalkınması adına nutuklar atıyorlar.
Nutuklar atılıyor atılmasına, afişlere sloganlar yazılıyor yazılmasına da Hatay halkı hangi konuda ne kadar bilgilendiriliyor?
Ben anlatayım size;
Hatay’da gazetecilerin kurumlardan bilgi alması, röportaj yapması veya veri destekli haber yapması için Hatay Valiliği’nin kurumlara izin vermesi gerekiyor.
Peki Hatay Valiliği’nde izinleri almak için muhatap bulabiliyor musunuz?
Hayır bulamıyorsunuz!
İnsanlar Hatay’da olan biteni Vali Masatlı’nın tüm basın mensuplarını toplayıp yemek yemekten fırsat buldukları esnada sadece rakamlardan ibaret açıklamalarla öğreniyorlar.
O da zaten anlatılanlar o kadar rakamlara boğulmuş durumda ki insanlar okuduklarından bile bir şey anlamıyorlar desem yeridir.
Mesela Hatay’da ciddi bir hava kirliliği var. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün sitesinde Hatay’ın Hava kirliliği indeksi 89 puan olarak geçiyor. Kırmızıya yakın sarı renkte..
Peki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Hatay’daki hava kirliliğinin neden oluştuğunu, havada hangi maddeler hangi oranda olduğunu veya bunlara karşı nasıl önemler aldıklarını, nasıl çalışmalar yaptıklarını anlattıkları bir rapor yayınlıyorlar mı?
Ben görmedim!
Görebilen varsa söylesin!
Evet Hatay’ın kalkınması ve bir an önce normal hayata dönmesi hepimizin öncelikli olarak istediği bir şey. Memleketimizde huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamayı hepimiz çok istiyoruz.
Ve inanın bence biz kurum müdürlerinden bile daha çok istiyoruz bunu…
Ama Hatay halkını bilgilendirmeden, insanların kaygılarını gidermeden, Hatay halkını da bu sürece dahil etmeden bir kalkınma düşünmek bana biraz abes geliyor…
Elbette kurumların tek tek insanlara bilgi vermesi mümkün değil ve bu yüzden basın denen mekanizma mevcuttur demokrasilerde ancak ne vali ile görüşebiliyorsunuz, ne kurum müdürleriyle…
Biz gazeteciler olarak kurumlardan alacağımız bilgi ve belgeleri halkla paylaşacağız ki halk ta kalkınma sürecinin bir parçası olsun ve gidişattan haberdar olsun…
Ancak sanki gizli işler çevriliyormuş gibi kurum müdürleri ile görüşemiyorsunuz, bilgi verilmiyor, iletişim neredeyse sıfıra inmiş durumda…
Hatay’da halk kalkınma sürecinin dışında tutuluyor.
Kimse ne olduğu ne bittiği ile ilgili fikir sahibi değil…
Ben eminim Hataylılar da bu konudan mustarip ve ne olup bittiğini bilmek, yaşanan acıların unutulması yönünde büyük bir destek olacaktır.
Bilgi ulaşımının zor olması haliyle ortada bilgi kirliliğinin oluşmasının da önünü açıyor..
İnsanlar kirli bilgilerin içerisinde gelecekleri ile ilgili Hatay’da işlerin nasıl gittiğini bulmaya çabalıyor ve maalesef çoğu zaman insanlar kirli bilgiye maruz kalarak yanlış şeyler duyup öğreniyorlar ve bu durum Hatay halkında umutsuzluğa sebep oluyor.
Hatay halkı kirli bilgiye maruz bırakılmamalı, Hatay’ın kurumları, Hatay basınına açık ve şeffaf olmalıdırlar!
Her hangi bir kurumun bırakın müdürüne ulaşmayı, basınla birebir iletişimde olması gereken basın biriminin müdürüne bile ulaşamıyorsunuz.
Basın ile ilgilenen ve hem halkı hem de yerel basını bilgilendirme görevi olan kurumların basın müdürleri de, basın birimleri de ulaşılmaz bir konumda…
Kurumların basın birimlerinin bu denli zayıf ve Hatay halkının bilgilenmesine karşın bu umarsızlıkları Hatay halkına da zarar veriyor, kendi kurum müdürlerini de zan altında bırakıyorlar üstelik…
Ben şahsen kurumların en azından Hatay yerel basını için daha ulaşılabilir bir konumda olmalarını temenni ediyorum..
Öyle yemekten yemeğe toplantılarla olmaz bu işler…
Yerel basın ile interaktif bir iletişim sağlamak kurumların anlaşılması ve Hatay halkının da kalkınma sürecine dahil olması açısından önemli…
Hiç kimse şunu unutmasın ki; Hatay halkının dahil olmadığı veya dahil edilmediği bir kalkınma mümkün değil!