HATAY'DA DEPREMDEN SONRA TERZİLİK MESLEĞİ YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Hatay’ın Antakya ilçesi Senin Mahallesi’nde yaşayan Hasan Çapar, terzilik mesleğini 1981 yılından bu yana sürdürüyor.
Depremden Sonra Terzilik Mesleği Ayakta Kalma Mücadelesi Veriyor
Hatay’ın Antakya ilçesi Senin Mahallesi’nde yaşayan Hasan Çapar, terzilik mesleğini 1981 yılından bu yana sürdürüyor. Depremde iş yerini kaybeden Çapar, şimdilerde bir konteynerde mesleğine devam ediyor. Ancak terzilik mesleği, deprem sonrası daha da derinleşen sorunlarla mücadele ediyor.
Hasan Çapar, terzilik mesleğine henüz 8 yaşındayken başlamış. Şimdilerde ise mesleğin, hazır giyim sektörünün gelişimi ve usta yetiştirme zorlukları nedeniyle kaybolmaya yüz tuttuğunu ifade ediyor:
“Eskiden aileler çocuklarını ustalara teslim ederdi. Şimdi ise biz ustalar, çırak bulmak için uğraşıyoruz ama kimse çalışmak istemiyor. Gençler meslek öğrenmek yerine kısa vadede nasıl para kazanacaklarını düşünüyor. Çıraklık eğitime gönderebilme imkânımız olmasına rağmen bu fırsatı değerlendiren yok.”
Depremin Etkileri Derinleşti
Çapar, deprem sonrası iş yerini kaybettiği için zor şartlar altında çalışmaya devam ettiğini belirtiyor:
“Depremden sonra konteynerde çalışıyorum. İş yerimizi kaybettik, valilikten destek bekledik ama elle tutulur bir şey olmadı. Deprem sonrası dükkan kiraları çok yükseldi. Böyle giderse küçük esnafın ayakta kalması çok zor.”
Terzilik Mesleği Tehlikede
Çapar, hazır giyim sektörünün terzilik mesleğini tehdit ettiğini dile getiriyor:
“Hazır konfeksiyon çok ileri düzeyde. İnsanlar daha çok tamirat için terziye geliyor. Eskiden özel dikim daha fazla talep görürdü. Şimdi ise kişiye özel dikim yaptığımızda maliyetler yüksek olduğu için talep azalıyor.”
Çözüm Önerileri ve Beklentiler
Hasan Çapar, terzilik mesleğinin ölmemesi için daha fazla destek gerektiğini ifade ediyor. Çakar’a göre:
- Çırak Yetiştirme: Çıraklık eğitimi ve gençlerin mesleğe yönlendirilmesi için destek sağlanmalı.
- Dükkan Kiraları: Dükkan kiralarının düzenlenmesi ve esnafa uygun şartlar sunulması gerekiyor.
- Hibe ve Destek Programları: KOSGEB gibi kurumların destek süreçleri daha erişilebilir hale getirilmeli.
Son olarak, Hasan Çapar, terzilik mesleğinin geleceğine dair endişelerini şu sözlerle dile getiriyor:
“Eğer yeni ustalar yetişmezse ileride terzilik mesleği tamamen yok olacak. İnsanlar sadece hazır konfeksiyon ürünlerine mahkûm olacak. Depremden sonra işler daha da zorlaştı ama umudumuzu kaybetmek istemiyoruz. Yetkililerin bu konuda daha fazla çaba göstermesini bekliyoruz.”