SİNAN ATEŞ CİNAYETİNDE ŞOK GELİŞMELER!
Ayşe Ateş: "Cumhurbaşkanımız 'kızım kocanın katilleri yakalanacak, gereği neyse yapılacak' dedi"
Ayşe Ateş: "Cumhurbaşkanımız 'kızım kocanın katilleri yakalanacak, gereği neyse yapılacak' dedi"
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşması başladı. Ayşe Ateş, müşteki sıfatıyla duruşmada ilk kez konuşuyor. Ayşe Ateş, "Sinan, bu tehditler başladığında bana ‘Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz’a talimat vermiş ve beni öldürmek için kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış" dedi. Ayşe Ateş'in konuşmasının ardından duruşmaya saat 13.05'e kadar verildi.
Ayşe Ateş'ten önce konuşan anne Saniye Ateş, de "Sinan Ateş'in kendisine 'kalemimi kırdılar, bana suikast düzenleyecekler' dediğini ifade etti. Sinan Ateş'in defalarca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ulaşmaya çalıştığını söyleyen anne Ateş, "Benim oğlumu öldürmek için mi Ülkü Ocakları başkanı yaptılar." şeklinde konuştu.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda saat 9'da başlayan duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Meryem Gül Çiftci Binici de duruşmayı takip ediyor.
Başkan'dan sanık Çep'e uyarı
Mahkeme başkanı, dünkü duruşmada sanıklardan Doğukan Çep'in tuvalet ihtiyacı için salondan çıkarıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta oturan izleyicilere dönerek tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığının üye hakim tarafından görüldüğünü ve kendisine durumun aktarıldığını bildirerek, Çep'i uyardı.
Mahkeme başkanının, "Doğukan anladın mı?" diye sorduğu Çep, konuşmak için söz istedi ancak buna izin verilmedi. Duruşma, avukat beyanıyla devam ediyor.
Özgür Özel salona geldi
Gerçek Gündem'den Tuğba Özer'in aktardığına göre; CHP Genel Başkanı Özgür Özel duruşmayı takip etmek üzere mahkeme salonuna geldi. Özel'e CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal eşlik etti. Özel, Ayşe Ateş'in yanına oturdu.
Saniye Ateş: Oğlum bana 'kalemimi kırdılar bana suikast düzenleyecekler' dedi
"18 aydır öldüm öldüm dirildim ben yaşayan bir ölüydüm ama burada 22 kez daha öldüm diyerek sözlerine başlayan Saniye Ateş "Sanki herkes masum benim oğlum kendini vurmuş. Oğlum geldi bana dedi ki anne benim kalemimi kırdılar bana suikast düzenleyecekler. Bir gün beni ziyaret etti çelik yelekle. Belki korular dedim ama korumadılar. Benim oğlum 12 yıl İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yaptı. İsmet Ataman bizzat benim evime geldi. Ana babam duymasın dedi. Babası dayanamadı öldü ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Cezaevinde olanların çocukları yüzüne hasretmiş benim torunlarım yüzlerini hiç görmeyecek" dedi.
Saniye Ateş sözlerine şöyle devam etti:
"Mersin’deki Çağrı Ünel olayından sonra bir telefon geldi. Ölen çocuğun abisi aradı benim oğlumu tehdit etti. Oğlum, 'Bana değil abileri Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, İzzet Ulvi Yönter’e Semih Yalçın‘a soracaksın. Senin kardeşinin kanı benim elimde değil' dedi
"Oğlumu öldürmek için mi Ülkü Ocakları başkanı yaptılar"
Dedim ki oğlum git Devlet Bahçeli’ye söyle defalarca ona ulaşmaya çalıştı. Hiç ulaşamadı ona.
Benim oğlumu öldürmek için mi Ülkü Ocakları başkanı yaptılar. O plaka (34 AT plakasını kast ediyor.) benim oğlumun döneminde alındı. O araca kimse binemiyordu o zaman Devlet Bahçeli’den izinsiz bir çay içilmiyordu. Benim oğlumun katilini çıkarsınlar ben de bu davadan vazgeçeyim Devletin üstünde devlet mi bunlar.
Benim torunlarım akşam yatarken kapıları kapatıyor ki bir şey olmasın diye. İnsan öldürmek bu kadar basit mi o zaman ben de kısasa kısas isterim madem ki bu kadar basit.
Benim oğlumu defalarca takip ettiler. Yurtdışına gitti Olcay Kılavuz’un samimi olduğu bir hanımla görüştü. Dönüşte benim oğluma pusu kurdular. Hala benim kapıma gelebiliyorlar. Bizi öldürmekle mi korkutacaklar ben zaten ölüyüm. Bugünü ben 18 ay bekledim benim yavrumun katilleri çıksın diye. Niye insanlar bu kadar zalim oldu? Ankara’nın göbeğinde kime gözdağı veriyorlar? Biz zengin bir aile değiliz. Benim çocuğumu ne zorlu şartlarda yetişirdim. Ben onların vicdanına bırakıyorum."
"Çocuğum zalimlere yem oldu"
"Daha ne kadar Sinan öldürülecek?" diyen Saniye Ateş," Bir tanesi diyor ki para. Benim oğlu eve gelen bir kutu lokumu eve sokmayı dışarıda dağıtır geliyordu. Ben çocuğuma bir lokma haram yedirmedim. Çocuğum zalimlere yem oldu. Gelinim çelik yelekle, korumayla geziyor. Niye? Eşini savunduğu için bu devletin üstünde devlet mi var ben kime gideyim? Ben Türk’üm, Müslümanım ,ülkücüyüm, vatanseverim ama bunların inandığı ülkücülükten değilim ben. Bunlar maşa kimler yönlendirdiyse bunları onlar ortaya çıkacak." ifadelerini kullandı.
Anne Ateş, fenalaştı
Saniye Ateş konuşurken fenalaştı, salona sağlık görevlileri çağrıldı. Bunun üzerine Ayşe Ateş sanıklara dönerek "Bu kadın burada ölürse hesabını hepinize sorarım" diye seslendi.
Özgür Özel: Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor
Özgür Özel, duruşmaya ara verilmesinin ardından açıklama yaptı. Özel, özetle şunları söyledi:
"Biraz önce Saniye Anne konuştu. 22 sanık ve sanık avukatının saatlerce süren savunmaları ifadeleri hepsi bir yana Saniye Ateş konuştu ve aslında bence orada söylenebilecek bunun üzerine bir kelime kalmadı. Oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı. Oğlunu vuranların değil vurdurtanların ipini çekenlerin dosyadaki ifadeyle kalemi kıranların kim olduğunu öğrenmek istediğini söyledi. Dedi ki, 'oğlum öldü, babasının kalbi dayanmadı öldü. Ben zaten ölüyüm, bana bunu nasıl yaparsınız' dedi. Gerçekten kimin azmettirdiğini öğrenmek istediğini söyledi. Siyasilerin isimlerini söyledi. Sinan Ateş'in öldürüleceğini kendisinin söylediğini kendisinin kalemini kırdıklarını söyledi. Sözlerini bitiremeden de baygınlık geçirerek salondan sağlık sebebiyle çıkarılmak zorunda kaldı. Birazdan Ayşe Hanım konuşacak. Muhakkak o da çok kritik şeyler söyleyecek. Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor. Ezberletilmiş ifadeler daha önceki ilk ifadelerini hatırlamayan hepsini geri alan suçu üstüne alan ve meseleyi adi cinayet olarak göstermeye çalışanların neye çabaladıkları kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl bir basit bir cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz."
Ayşe Ateş: Şu an bunları ilk defa anlatacağım çünkü beni de öldürürler diye korktum
Duruşmada konuşan Ayşe Ateş, Sinan Ateş' "Şu an bunları ilk defa anlatacağım çünkü beni de öldürürler diye korktum" ifadeleriyle Sinan Ateş'in kendisine tehditler gelmeye başladığında dediklerini anlattı. Ayşe Ateş, "Bugün bunları burada söylemezsem bir daha söyleyemem çünkü bana ne olur bilmem. Ölürsem bunlar mezara gitmesin benle.
"Sinan bana 'İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz’a talimat vermiş ve beni öldürmek için' dedi"
Sinan bu tehditler başladığında bana ‘Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz’a talimat vermiş ve beni öldürmek için kapı kapı gezip kiralık katil arıyorlarmış" dedi.
" 3 gündür burada tiyatro oynuyorsunuz"
Gerçekgündem'in aktardığına göre; Ayşe Ateş’in savunmasının tamamı şu şekilde :
"Bugüne kadar anlattığınız kumpası senaryoyu dinledik. Şimdi de mahkeme biraz gerçekleri dinlesin.
3 gündür karşımızda bilirkişi raporunu alıp işlerine gelen kısımları alıp işlerine gelmeyeni eleştirip savunmalar yaptılar. Kamera kaydı açık olmasına rağmen Sinan’ı Selman vurdu dediler. Kimin vurdurduğu çok net emri verenlerin kim olduğu çok net olmasına rağmen onun kardeşine akrabasına suç attılar. Kamera kaydında kiralık katil Eray Özyağcı geliyor silahı Sinan’ın üst kısmına doğrultuyor ve Sinan yere düşüyor. Hareket etmiyor. Sinan bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor. Hiçbir tepki veremiyor. İnsanların aklıyla alay etmeyin. Selman arabasına giderken silahını çekiyor. O esnada zaten Eray Özyağcı, Sinan’ı vurmuş gitmiş. Yeter be yeter! 3 gündür burada tiyatro oynuyorsunuz. Devletin namusuna leke sürüyorsunuz. Kimsiniz siz kimsiniz?
Mahkeme başkanı Ayşe Ateş’e "Onlara hitaben değil bize hitaben konuşun" uyarısında bulundu.
"Bu olayın fitilini ateşleyen Mersin olayıdır"
Ateş sözlerine şöyle devam etti:
"Rahmetli eşim bana sağlığında Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürtmek için kapı kapı geziyorlarmış ifadelerini defalarca bana söylemişti. Bu süreçte Sinan görevi bıraktıktan sonra Orhun Haber ve bot hesaplarda tehditler başladı. Orhun Haber’de ihanet ateşi yazısıyla tehdit ettiler. Bu sitenin sahibi de MHP yöneticisi Kerim Ender Ejder. Bir Ülkü Ocakları başkanının emri olmadan kimse bir şey yapmaz benim eşim de başkanlık yaptı. İftira kampanyası başlatıldı ve eşimin katliyle sonuçlandı Sinan’a tehditler artmışken arkadaşları da tehditlere maruz kaldı. Bu olayın fitilini ateşleyen Mersin olayıdır. Mersin olayından sonra tehditler iyice arttı.
"Ben sadece Ülkü Ocakları’na sızan suç çetesini hedef alıyorum"
Akşam bir telefon görüşmesi oldu Çağrı Ünel ile. Çağrı Ünel biz senin yanındayız diyerek telefonunu kapattı. Ertesi gün arkasından haince 11 kişi Çağrı Ünel’e mersinde saldırdılar Ahmet Yıldırım’ın talimatıyla. Ünel de kendini korumaya çalışırken refleksle bir ateş etti ve Emrullah Kaplan isimli bir şahsı vurdu. O çocuğun katili de Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet yiğit Yıldırım ve olayda payı olanlardır. Ben sadece Ülkü Ocakları’na sızan suç çetesini hedef alıyorum. Ünel bir ceza aldı ve şu an cezaevinde. Bu dosya ile bizim dosyamızın birleştirilmesi gerekiyor.
"Cumhurbaşkanımız 'kızım kocanın katilleri yakalanacak, gereği neyse yapılacak' dedi"
Sinan’a dedim ki bunların gözü dönmüş bu işleri bırak gidelim. Sinan ‘ben yanlış bir şey yapmadım, devletim beni korur’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanına da bunu ilettim. Beni öldürürlerse bundan en çok devletimiz zarar görür dedim. Sayın cumhurbaşkanımız 'kızım kocanın katilleri yakalanacak, gereği neyse yapılacak' dedi. Ben sayın cumhurbaşkanının sözüne güveniyorum. Bu 3 günde şunu gördüm sayın cumhurbaşkanının iradesine karşı bile meydan okuyan bir suç örgütü var. Ben FETÖ'cüysem, Sinan FEÖT'cüyse elinizde bir belge varsa lütfen savcılığa şikayet edin. Sinan para çalmış, saatler varmış. (saatleri göstererek) Bu saatlerle ev araba alınırmış. Bu saatleri kim istiyorsa gelsin alsın ben kendisine hediye ediyorum alınıyorsa ev araba alsın bunlarla.
Sinan’a Ülkü Ocakları mensupları tarafından Ahmet Yiğit Yıldırım'ın talimatıyla tehditler devam etti. Benim eşim de genel başkanlık yaptı süreç nasıl işler çok iyi biliyorum.
Sinan Ateş birilerini, gazetecileri dövdürdü dediniz. Evet Sinan Ateş birilerini dövdürdü. O zaman Sinan’ı karşıma aldım dedim ki bunlar sana yakışmıyor yapma bu işleri yapacaksan ocak başkanı olma. ‘Ayşe ben MHP genel merkezinden gelen talimatları yapıyorum. Yapmazsam bana da ceza keserler' dedi.
"Devlet Bahçeli’ye 18 aydır soruyorum yanıt alamıyorum"
Eşim bir anda Bahçeli tarafından görevden alındı. Neden olduğunu bilmiyoruz. Devlet Bahçeli’ye 18 aydır soruyorum yanıt alamıyorum bildiği ne varsa anlatsın. Biz bekledik bekledik ama umudumuzu kaybettik. Bugün buradaki tablodan ben görüyorum ki bazıları tahliye olacak ve biz elimiz böğrümüzde kalacağız
Ben ne kadar korksam da korkmasam da şunu gördüm bana yapacaklarını yapacaklar. Ölürsem benle mezara gitmesin herkes bilsin. Sinan bu tehditler başladığında bana söylediği İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın Sinan’ı öldürtmek için Ahmet yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz’a görev vermişler. Bu işin azmettirici rahmetli eşimin bana söylediği İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın’dır. Çantacılar torbacılar burada oturmuş asil failler dışarıda. Devlet bana neden koruma verdi. Demek ki asıl failler dışarıda ki devlet bana koruma veriyor.
Bu devlet kimsenin babasının malı değil. Burası muz cumhuriyeti değil devletin adil yüzüyle hepiniz yüzleşeceksiniz."
Ayşe Ateş'in mahkemeden talepleri
Ayşe ateş konuşmasının ardından mahkemeden taleplerde bulundu.
Söylediğim ekstra bilgilerin ifademe eklenmesini istiyorum.
Ayrılan 17 kişilik dosyanın dosyamızla birleştirilmesini istiyorum.
İsmini verdiğim kişilerin sorgulanmasının ve dosyaya dahil edilmesini, eksik ifadelerin hızlı bir şekilde dosyaya ekletilmesini istiyorum.
Bu iki dosya birleştirildikten sonra dosyanın yeniden yazılmasını ve adil yargılanma istiyorum.
Ayşe Ateş'in konuşmasının arından duruşmaya saat 13.05'e kadar ara verildi.