Hatay'da depremde hayatını kaybeden 7 yaşındaki çocuğun annesi yaşadıklarını anlattı
Hatay'da meydana gelen depremde bin 200 kişiye mezar olan 600 Evler Sitesi'nde depreme yakalanan ve 7 yaşındaki oğlu kucağında can veren anne, yaşadığı acı verici anları anlattı.
Hatay'da meydana gelen depremde bin 200 kişiye mezar olan 600 Evler Sitesi'nde depreme yakalanan ve 7 yaşındaki oğlu kucağında can veren anne, yaşadığı acı verici anları anlattı. Depremin ilk saniyelerinde evlerinin yıkılmasıyla enkaz altında kalan anne, zorlu saatleri detaylı bir şekilde aktardı.
Depremin vurduğu Hatay'da bin 200 kişiye mezar olan 600 Evler Sitesi'nde depreme yakalanan ve 7 yaşındaki oğlu kucağında can veren anne yaşadığı acı verici anları anlattı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay'da yaklaşık 25 bine yakın insan vefat etmişti. Asrın felaketinin yerle bir ettiği Antakya ilçesinde bulunan 600 Evler Sitesi de yaklaşık bin 200 kişiye mezar olmuştu. Depremin ilk saniyelerinde yüzde 80'i yıkılan siteden geriye kalan konutlar ise ağır hasarlı olmasın sebebiyle iş makineleriyle yıkıldı. Depreme 600 Evler Sitesi'nde yakalanan 39 yaşındaki Mine Bulut ve 7 yaşındaki oğlu Metin Baturalp Bulut, felaket anında evlerinin yıkılmasıyla enkaz altında kaldı. Depremin ilk saniyelerinde hayatını kaybeden evladı Metin Baturalp ile 2 gün boyunca cansız bedeniyle enkaz altında kalan anne Mine Bulut, geçirdiği zorlu saatleri anlattı.
"Saydığım zaman böyle 15. saniye ya da 20. saniye de yıkıldı"
Yaşadığı sitenin depremin 20. Saniyesinde yıkıldığını ifade Mine Bulut, "Çok fenaydı, baya bir ilimiz ve ilçemiz etkilendi. Böyle bir sarsıntı yok. Çok şiddetliydi, hani yıkmaya gelmişti. Öyle bir enerji akımı yerden çıktı. Büyük bir sarsıntıydı zaten yıkımla da sonuçlandı. Depreme yakalandığımda uyanıktım. Saydığım zaman böyle 15 saniye ya da 20 saniye de yıkıldı. Bana bazen diyorlar; ilk sarsıntı oldu durdu, biraz beklendi sonra tekrar vurdu gibisinden bizde öyle bir şey yok. İlk sarsıntı oldu ve yıkıldı. İkinci sarsıntı yok ikinci sarsıntıyı ben aşağı da hissettim. Aşağıda sallandık. Ben enkazdan salı günü öğleden sonra çıktım" dedi.
"Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımdaydı onu hiç bırakmadım"
Evinin 5 katta olmasına rağmen çökmeyle birlikte 2. katla birleştiğini ifade eden Bulut, "Tüm anneler gibi oğlum benim kucağımdaydı onu hiç bırakmadım. Birlikte enkaza düştük, hep de birlikteydik. Zaten o hemen gitti. O sırada donuksunuz, yolun bittiği yer, yolun sonu artık tamamen bir teslimiyet. Çünkü yapacak hiçbir şey yok, milim kımıldayamıyorsunuz. Üstünüzde tonlarca ağırlık ben 5. katta oturuyor olmama rağmen beni 2. kattan çıkartmışlar, o kadar dibe inmişiz. Bina içerisinde yıkım anının sesleri daha sonrasındaki bina içerisindeki komşularımın seslerini çok iyi alabiliyordum. Onlarda bizim seslerimizi alıyordu. Ama dışarıya sesimizi duyurmak çok zordu. Çünkü üzerimizde tonlarca ağırlık olduğundan dolayı sesimiz dışarıya gitmiyordu. Çocuğum uzun yıllar sonra gelmişti, geç geldi ve küçük yaşta vefat etti" ifadelerini kullandı.