AKRAN ZORBALIĞI:
NEDENLER, SONUÇLAR
VE ÖNLEME YOLLARI

Çocukluğunuzda arkadaşlarınız tarafından dışlandığınız, fiziksel ya da kişilik özelliklerinden dolayı dalga geçildiğiniz anlar oldu mu?

Gündem Yayın: 01 Ekim 2024 - Salı - Güncelleme: 01.10.2024 17:07:00
Editör - Abdo Uçucu
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Çocukluğunuzda arkadaşlarınız tarafından dışlandığınız, fiziksel ya da kişilik özelliklerinden dolayı dalga geçildiğiniz anlar oldu mu?

İsminiz görmezden gelinip lakap takıldığında neler hissettiniz?

O dönemlere geri dönebilseydiniz, kendinize neler söylerdiniz?

Çocukların kendilerini yetersiz ve yalnız hissetmesine yol açan, kaygıyı yoğun bir şekilde hissetmelerine neden olan bu durum akran zorbalığıdır. Akran zorbalığı; güç dengesizliği temelinde şekillenen, güçlü olanın zayıf olana yönelik sürekli ve kasıtlı zarar verme olarak tanımlanır.

Zorbalığın temelinde yatan empati yoksunluğu, hoşgörüsüzlük ve kasıtlı zarar verme davranışları sadece o an değil, uzun vadede de psikolojik ve sosyolojik izler bırakır. Aile yaşantıları, cinsiyet, yaş ve sosyoekonomik koşullar buna zemin hazırlar. İlgi ve iletişim konusunda problem yaşayan, çocuğun sevgi ihtiyacının karşılıksız kaldığı, zayıf ilişkilere sahip bu aileler çocukta derin yaralar açabilir ve çocuk yaşadığı içsel boşlukla birlikte dış dünyaya karşı öfke ve saldırganlık geliştirebilir.

Araştırmacılar, zorbalığı genellikle fiziksel, sözel ve psikolojik/duygusal olarak sınıflandırılmaktadır. Fiziksel zorbalık; dövme, vurma, itme gibi şiddet özellikleri taşırken, sözel zorbalık alay etme, isim takma ve hakaret etme gibi davranışları kapsamaktadır. Psikolojik/duygusal zorbalık ise dedikodu yayma, gruptan dışlama ve söylenti çıkarma gibi davranışlarla gerçekleşmektedir.

Peki zorba bir çocuk hangi özellikleri taşır, nasıl ailelerde yetişir? Zorbalar genellikle kurallara uymayan, saldırgan, empati yetenekleri düşük, problem çözme becerilerinden yoksun ve öfkeli bireylerdir. Bu çocuklar, baskınlık kurmak ya da mevcut baskınlığı kaybetmemek için saldırganlığı kullanırlar.

Zorbaların yetişkinliklerinde de problem yaşama olasılıkları yüksektir. Düşük iş performansı, uygun olmayan davranışlarda bulunma, suç işleme ve uyum sorunları sergileyebilirler. Aile faktörleri, zorbalığın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır çünkü zorbaların çoğu problemli ailelerde yetişmektedir. Aile içi çatışmalar, ebeveyn ilgisizliği ve yetersiz çocuk yetiştirme tarzları gibi faktörler zorbalık davranışlarının gelişimini tetikleyebilmektedir.  

Zorbalığa uğrayan çocukları gözlemlesek onlar hakkında neler söylerdik? Zorbalığa maruz kalan çocuklar genellikle alıngan ve duyarlı kişilik özelliklerine sahiptirler. Kendilerini değersiz hissedebilir, korkuya kapılabilirler. Genellikle kaygı, kızgınlık, çaresizlik, depresyon, düşük akademik başarı ve yalnızlık yaşarlar.

Zorbalığa maruz kalan çocuklar; yetişkinlikte sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilir, yüksek düzeyde depresyon yaşayabilir ve olumsuz bir benlik kavramı geliştirebilirler. Bu durum tedavi edilmezse intihar riski taşıyabilecekleri gibi ileride zorba davranışlar sergileyebilirler. Zorbalığa maruz kalan çocukların aileleri genellikle aşırı koruyucudur, bu da çocukların sorun çözme becerileri geliştirmesini engeller. Aşırı koruyucu ebeveynlik bu döngüyü pekiştirebilir ve kurban olma riski nesiller boyunca devam edebilir. Zorbalık davranışları sadece mağdurlar üzerinde değil, zorbalığa tanık olan çocuklar üzerinde de uzun vadeli olumsuz etkiler bırakabilir.

Çocukların sağlıklı gelişimini tehdit eden akran zorbalığının önlenmesi için okul, aile ve çevre iş birliği içerisinde geniş kapsamlı stratejiler uygulanmalıdır. Bu nedenle ailelere, öğretmenlere ve topluma büyük sorumluluklar düşmektedir. Çocuklara empati, saygı ve sevgi temelli bir eğitim vermek, zorbalığı önlemenin en etkili yollarından biridir. Okul yöneticileri ve öğretmenler, velilerle işbirliği halinde olarak hem evde hem de okulda zorbalıkla baş etme stratejileri öğretilmeli ve bu konuda bilinçlenme sağlanmalıdır.

Seminerler, eğitim programları ve rehberlik etkinlikleri gibi faaliyetlerin düzenlenmesi önemlidir. Unutmayalım ki, sağlıklı aileler sağlıklı çocuklar yetiştirir; bu da sağlıklı bir toplumun temelidir. Bu nedenle, toplumsal bir sorumluluk olarak her birimizin üzerimize düşeni yapması sağlıklı bir toplumun temellerini atmak için oldukça önemlidir.

 

DİPNOT

Doğan, S., & Keleş, O. (2023). Nedenleri Sonuçları ve Çözüm Önerileri Bağlamında Akran Zorbalığı: Bir Olgubilim Çalışması. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (59), 1-24.

Gökler, R. (2009). Okullarda Akran Zorbalığı. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi , 6 (2), 512-534.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.